Tükeninceye kadar
mırıldandın
Aşkla
hemhâl mısraları,
Kağıdın
meçhûl bozkırında kayboldu
Yetim
sözcüklerin.
Parmaklarını
yaktı şiirin ahraz
ateşi.
Ey şair,
Ey
sabra râm olmuş
abdâl,
Kalbinde
oyulan kuyu, aşk
ve katran değil mi?
İçinde
savrulan çölün hışmıdır
Gözlerine
yükselen ela.
Suya
küsmüş kelâmın,
Köklerinde
tuz yaraları , çiçeklerinde vebâ…
Ey
şair,
Ey Yakub’un sırdaşı,
Kör
kuyulara atılmış kalbine
ağla,
Omzundaki
yılgın meleğe ağla
Ki
yüklendin çetele tutmaz
günâhı.
Düşlerden
çalınmış cesedin
Omuzlarda
taşınıyor,
Bir
kum saatinin uçurumuna
akıyor ömrün.
Geride,
sana harâm kılınmış
sînede
Konuştukça dinleyen ,
Sustukça yemlenen
iki körpe serçe,
hüznü şakıyor
biteviye.
Ey şair,
Ey Mecnûn’un
yoldaşı,
Ne Karac’oğlan
kadar katıksız
Ne Yunus
gibi mutasavvıf…
Kuşanamadın Köroğlu’nun
selamını.
Ey şair,
Ey Anadolu
aşığı,
Kalbinde nükseden
heves aşk değil
mi?
Sırtında kutlu
bir kambur gibi
taşıdın geleneği,
Ey şair,
her dem aşkla
sına kalbini.
Murathan ÇARBOĞA
Bamteli-Sayı:13
Bamteli-Sayı:13
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder